POMAK AJANS Bir HABER AJANSI , ORGANİZASYON, PRODUCTION VE CASTING MEDYA SiSTEMiDiR

Statü

Konuya Lozan anlaşmasında hiç değinilmemiş ve gözardı edilmiş azınlık statüsü maddeleri nedir?  ile başlayayım, daha sonra Pomakların yaşadığı ülkelerden biri olan Türkiyedeki sosyo ekonomik politiğini bir Pomak gözüyle değerlendireyim.  Son olarak ise Pomak etnik mücadelemizin siyasi yapısının Pomaklar için nasıl olursa en iyi olur’un yorumunu yapayım. 
     Lozan Antlaşması'nda azınlık statüsü, Türklerden farklı kökenlilere tanınan hakların neler olduğu hiç bilinmemektedir. Bu konuya ilişkin bilgi edinilebilecek kaynak sayısının azlığı, bu çalışmayı hazırlayanlar olarak bizde, Lozan'ın özellikle "Azınlıkların Korunması" başlıklı kısmına gereken ilgi ve önemin verilmediği, hatta bilinmemesi için özel bir çaba gösterildiği düşüncesi yaratmıştır.
Son zamanlarda azınlık hakları, kimlerin azınlık olduğu, Türkçe'den başka dilde yayın yapılması tartışmaları tekrar Lozan Antlaşması'nın ilgi odağı olmasına neden olmuş ve Lozan'ın farklı yorumları ortaya çıkmaya başlamıştır.
Türk olmayan Türklerden farklı kökenlilere hakkının Lozan'da tanındığını, Lozan'a dayanılarak anadilde yayın yapılabileceği, buna yasal bir engel bulunmadığı görüşleri ileri sürülmektedir. (Alıntı: ( int)
Bu dünyada çeşitli uluslar var. küresel modernizm yükselme çağında, feodal düzeni ve
feodal parçalanmayı  yıkarak, ulusu bir bütün içinde kaynaştırdığı zaman gelişmiş olan uluslar var. Bunlar "modern" denen uluslardır. Modern Ulus kavramı aydınlanma ve endüstriyel devrimler çağında yani 1800 lü yıllarda başlamıştır.. Böyle birbirinden ayrı kavramların eş anlamda kullanılması, Pomak Ajansın Pomak ulus anlayışında  kabul edilemez. Bizde, bizim ülkemizde, ulusal baskı çoktan yok edilmiştir, ama bu, hiç bir zaman, ulusal farkların yok olduğu, diğer küçük etnik ulusların tasfiye edildi demek değidir.  
   Pomak etnisitesinin ulusal mücadelesinden ödün vermek egemen ulusların, emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektir. ve Biz Pomak Ajans olarak biliyoruzki, bu türlü bir ulusal özümleme siyasetine, bizim Pomak ulus anlayışı  ideolojisinde yer yoktur. Pomak ulusal sorunu, toplumun toplumsal kültürel  evriminin genel sorununun bir parçası olarak ve bu genel soruna bağımlı olarak ele almamamız gerekmektedir. Kendi kendine yeten, yönelimi ve niteliği bir bütün olarak tarih boyunca değişmeyen bir şey gibi düşünmemizdir olarak değerlendirebilirim. 
Ulusal devlet  çitleri, sınır muhafızlarıyla, gümrükleriyle çoktan ortadan kaldırılmıştır, ama bu,
hiç bir zaman ulusların birbiriyle bütün  ve ulusal dillerin yok olduğu, bu dillerin yerini ulusların ortak bir dilinin aldığı anlamına gelmemektedir. Bu bağlamda biz Pomak  ulus anlayışı içinde olanlar  ne şekilde teorik gelişimimize yön vereceğiz, somut ulus etnik kavramını nasıl geliştireceğiz ?
Kuşkusuz, ulusun öğeleri —dil, toprak, kültür birliği vb...— gökten düşmemişlerdir. Ve dahası, küresel modernizm-öncesi dönemde yavaş yavaş oluşmuşlardır. Ama bu öğeler o zaman henüz embriyon halinde idiler. Ve en elverişli durumda, uygun belirli koşulların varlığıyla gelecekte oluşacak olan ulusun ancak potansiyel etkenleri sayılabilirler.
   Bu potansiyel, ancak ulusal pazarlarıyla, iktisadî ve kültürel merkezleriyle
yükselen küresel modernizm döneminde gerçeğe dönüşebilmiştir. Ulusal farkların kaldırılmasının ve ulusal dillerin yok olmasının, Buna bizim anadilimiz Pomakça’da dahildünya değişiminin globalizmin  gelişmesinden hemen sonra, bir atılımda, örneğin tepeden alınma bir kararname ile mümkün olacağını düşünmek yanlış olur.  Bundan büyük bir yanılgı olamaz. Yukardan bir kararname ile, zorbalık yoluyla ulusların kaynaşmasını sağlamaya kalkışmak, emperyalistlerin oyununa gelmek, ulusların kurtuluş davasına kötülük etmek, uluslar arasında kardeşçe işbirliğini örgütlendirme  davasını toprağa gömmek olur. Böyle bir siyaset, zorba  yönetimlerin diğer ulusları eritme  siyaseti gibi bir şey olur ve öyledir.
   Onun için biz , ulusal sorunun her zaman aynı niteliği taşımadığını ve ulusal hareketin nitelik ve görevlerinin değişimin gelişme dönemlerine göre değiştiğini göremiyoruz. Pomak Ulusal Hareketini demokratik mücadeleden ayrı düşünmek , etnik ulus özümlemesini inkar etmek emperyalizmin sanal teklik kavramına doğru itmektir. Bu durumda Pomak etnik mücadelesi her alanda siyasi ve kültürel olarak ilerici,  ve demokratik bir mücadeledir..
Bu makalemde yol gösterici Kaynak olarak ulusal sorunlar üzerine yazılmış kitaplardan ve internet sitelerinden yararlandım.

Bu konuda politik sentezlerime ve Yazılarıma dönem dönem devam edeceğim. Elimden geldiğince, zaman buldukça POMAK ulusal azınlık  kavramı ile  Etnisite  ve Kimlik bunalımı paradigmasına ulusal Pomak ekseninide  dikkate alarak  Teorik  katkılar sunmaya çalışaçağım.  Si Zdrav - SAYGILARIMLA. Neşet Doğan 








  ALTTAKi RESMi TIKLAYIN