Soykırım nedir? soykırım sadece toplu katilamlar, tek tek yada kitle halinde tecrit, sürülme ve öldürülmelerimidir?.. Pomaklara iki yüz yıldır neden sistematik bir şekilde kültürel ve fiili anlamda soykırım uygulanıyor? Bu sistemli soykırım karşısında Pomaklar ne yapıyor? Bu yazımda anlatacaklarım ve değinmeden geçemeyeceğim, kafaları çok karıştıran bir terim. Soykırım.
Soykırımlar çok sayıda sivilin,
etnik, ırksal, sınıfsal, veya dinsel kimlikleri
nedeniyle uzun bir zaman sürecine
dağıtılarak, egemen kültür, hakim ulus yani kendini üst kimlik gören devletlerin desteği ile geniş çaplı ve sistematik bir
şekilde yok edilmeleridir.. 18. YY dan başlayıp
21. YY. da süren Pomak ulusunun eritilmesi, Kültürünün dilinin yok
edilmesi, tarihinin silinmesi Pomak soykırımının da günümüzde dahi devam ettiğinin delilidir. 18, 19 ,20 ve 21
Yüz Yıllardaki tüm soykırımlar öncesinde Pomaklar gibi bir ulus yada sivil
toplum kurban haline getirilmiş etnik halklara bazen şiddet, bazende açık veya
gizli asimilasyon ötekileştirme yöntemlerinin uygulandığı görülmüştür.. Bunun
en bariz ve net örneği Pomaklar dır. Pek çok Kuramcı soykırımları
tek bir halka yada bir vakaya kapsamlı bir bicimde yoğunlaştırarak açıklamaya
çalışmışlardır.
Ben tüm kuramcıların soykırımı açıklama kavramlarının yetersiz olduğunu düşünüyorum.
Pomakların çok daha değişik yöntem ve sistematik stratejiler ile soykırıma uğradığını
bildiğimden eskinin soykırım tezlerini çürüterek yeni bir soykırım kavramı ile açıklayacağım.
Orta ve doğu Avrupa ile balkanlarda. Birinci Osmanlı-Rus Savaşı, 1828-1829 Navarin Deniz Savaşı'nı takiben Rusya'nın Yunanların bağımsızlığını desteklemesi yüzünden çıkmış bir savaştır. 93 Harbi ya da İkinci Osmanlı-Rus Savaşı, Rumi1293, Miladi 1877-1878 yıllarında yaşanmıştır. Hemen bitiminde Birinci Balkan Savaşı, 7 Ekim 1912-30 Mayıs ve hic ara vermeden baslayan ikinci Balkan
Savaşı 1912 - 1913'te olan balkan savaşlardır (8 Ekim 1912 - 10 Ağustos 1913).
Çatışmaların temel nedeni Bulgaristan Krallığı ile Sırbistan Krallığı'nın Balkanlarda hızlanan yayılma faaliyetleridir. 1913'te Bulgaristan Krallığı, Sırbistan
Krallığı, Yunanistan
Krallığı ve Karadağ
Krallığı'ndan oluşan Balkan Birliğinin Osmanlı
Devleti'ne karşı giriştiği savaştır. I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914'te
başlayan ve 11 Kasım 1918'de sona eren Avrupa merkezli küresel savaş. Neredeyse Balkanlarda ve
Pomakların yaşadığı coğrafyada 90 yıl süren ve bitmeyen savaşlar zincirinde
Pomakların var olma , ayakta ve hayatta kalma mücadeleside devam etmiştir..
Pomaklar 90 yıl kesilmeden süren savaşlarda taraf olmuşlar kendi müstakil
devletlerini kurmuşlar ve savaşan ittifak yada müttefikler tarafından düşman
yada dost olarak görülen bir ulus
özelliğine sahip olmuşlardır.. Iste bu
90 yil süren balkanlardaki savaş zincirinde Pomaklar en çok katliama, soykırıma
uğrayan ulustur. Metodolojik olarak Avrupa, Rusya ve balkanlardaki belli
devletler, Pomak ulusunu Kurban seçmiş geçmişte, yaşanmış , devam etmekte olan
ve gelecekteki asimilasyon, soykırım, eritme, silme sistematiğine başlamış ve
devam etmektedir. Son yıllarda Pomaklar arasında hafıza tazeleme ve geçmişin
yeniden yargılanması başlamış, Pomak politik teorisyenleri Pomak Ulusunun
uğradığı tarih, soykırım ve yaşanmışları sentezlemeye, yorumlamaya,
irdelemeye başlamışlardır.
Hakim ulus egemen kültürün
iddialarını yaşanmış gerçek gibi göstermeye çalışmak , Pomaklara kimlik biçme ötekileştirme
adına egemen ulus akademisyenleri, tarihçileri, hic bir gerçek veriye
dayanmayan, hic bir kaynak,göstermeden egemen kültürün kimliğine yamamak, için
Pomak sıfatının önüne veya arkasına bir
takim başka milliyetlerin kelimelerini eklemişler ve bunu böylece kabul
etmemizi istemektedirler.. Pomaklara Pomak ulusunun kimliğinden baksa bir
kimliği yamamaya çalışan Bu akademisyen, tarihçi geçinen soytarılar, her türlü
şebeklik, sahtekarlık yalan yöntemlerini
kullanmakta hic bir sakınca görmemektedirler.. Bu örneklemem ise Pomak ulusu
icin devam eden soykırımın sistematik kültür eritmesine örnektir. Pomaklara gerçek
soykırım. Pomak ulusunun savaşı, vatanını,
topraklarını, bayrağını kaybettikten ve diğer ülkelere göçlere başladıktan
sonraki soykırımdır. Bu soykırıma ben
kendi deyimim ile modern soykırım diyorum.
Savaşlarda ve ulusların etnik, ırksal, sınıfsal, veya dinsel kimlikleri nedeniyle fiilen yapılan soykırımları ise modern soykırım öncesi olarak iki bölüme
ayırıp inceliyorum. Bana göre soykırımlar arasında önemli farklar bulunsada
hepsinin altında yatan önemli bir itici güç vardır.
Psiko- Kültürel açıklamalara ise eleştirim ve yorumlama yöntemim irrasyonel
kitle davranışı veya daha genel olarak kitle psikolojisi ne odaklanan soykırım açıklamaları,
devlet, ekonomi ve sivil topluma sıkı sıkıya bağlı olan elit manipülasyonun
önemini dikkate almamam kaynaklıdır.
Egemen kültür, hakim ulusların Pomaklar üzerinde yürüttüğü soykırıma
yönelik asimilasyon politikaları modern soykırımın Pomaklar içinde genel
nüfusun bu asimilasyonun farkında olması egemen ulusların Pomak
asimilasyonundaki çelişkili tutumlarından ve elti yayılmacılık taktiğini
kullanmalarından ileri gelmektedir. Yani
demek istediğim egemen kültür, hakim ulusun karakteristik özellikleri ile
Pomakların kaynaşması, Yunanistan’da, yunan, Türkiye’de, Türk, Bulgaristan’da
Müslüman Bulgar. Makedonya’da Makedon olduklarını kabul ettirmek ve bunu entegrasyon,
kaynaştırma olarak adlandırıp Modern soykırımı, asimilasyonu gizlemektir.
Soykırımcı egemen kültürler, hakim uluslar
hedeflenen kurbanlar arasından işbirlikçilerini özenle seçer. Ve bu hain
işbirlikçilerin istihdam edilmesi yoluyla Pomaklar içinde örgütlenir
asimilasyonun elit yayılmacılığını Pomak halkına empoze etmeye başlarlar.. Bu
uzun bir süreçtir.. Bunun için kurlar kurar, dernekler acar Pomak kurum ve
kuruluşlarına kukla yöneticiler gönderirler. Genelde bu hain işbirlikçiler,
hakim ulus egemen kültürün milliyetçileri görünümünde soykırımcılar tarafından
yemlenen, besili hain işbirlikçilerdir.
Bu işbirlikçi hainlerin soykırımı ve asimilasyon sürecini destekleyen
ise , Pomak olmayan fakat Pomaklara yakın duran, Pomaklar hakkında sahte yalan,
tarihler yazan akademisyen geçinen soytarılar, soykırımcı, asimilasyoncu egemen
kültürün satılmış maymunlarıdır.
Kültürel kolektif suçluluk ve
psiko-sosyal fenomen kavramlarına
dayanan soykırım açıklamaları bana göre asılsızdır. En iyi ihtimalle türetilmiş
kısmi açıklamalardır. En büyük zayıflıkları ise egemen kültürün yapısal
dinamiklerini kavramaktan çok uzak olmalıdır.
Bu konuda politik sentezlerime ve Yazılarıma dönem dönem devam edeceğim.. Elimden geldiğince, zaman buldukça POMAK ulusal azınlık kavramı ile Etnisite ve Kimlik bunalımı paradigmasına ulusal Pomak ekseninide dikkate alarak Teorik katkılar sunmaya çalışaçağım. Si Zdrav - SAYGILARIMLA. Neşet Doğan