POMAK AJANS Bir HABER AJANSI , ORGANİZASYON, PRODUCTION VE CASTING MEDYA SiSTEMiDiR

Erdem

Erdem Nedir- Fazilet Ne Demektir.

  Erdemin öğretebileceğini savunuyorum . Erdemin insanlarda hazır olarak bulunmadığını, belli bir süreç sonucunda edinileceğini belirtiyorum .Yalnız erdemli kimse özgürdür, çünkü yalnız o kendi istencine uyar, çünkü onun ruhunda egemen olan akıldır; yalnız erdemli kimse kendi içinde zengindir, mutludur ve huzurludur.   POMAKLAR yüzyıllarca süren asimilasyona direnmiş erdemli bir ulus olduğunu iddia ediyorum.  
Başarı sadece istemekle elde edilmiyor. Bu yolda ısrarcı, istikrarlı ve disiplinli olmak gerekiyor.  Yaptığım eylemlerden, bu tür   yazdıklarım ve mücadelemden ötürü  ağır eleştirilere, yergilere uğruyorum. Neyse konumuza geri dönelim 
    Toplum ya da insan psikoloji böyledir. Genellikle çoğunluğa uymayanlar o çoğunluklar tarafından aykırı görülerek ayıplanır, dışlanır, izole edilmeye çalışılır. Toplumların ahlaken yozlaşması ve bozulması kötü fiil ve davranışların normal karşılanması ile başlar. İlk başta tepki gösteren insanlar yavaş yavaş o kötü fiil ya da davranışlara alışmaya başlarlar. Artık ümitsizlikten midir, o fiilin nefislere hoş gelmesinden midir ilk başta verilen tepkiler yerini normal karşılamalara bırakır. Böylece toplumsal yozlaşma başlamış olur.
Size bildigim bir hikaye anlatayım.    Hikaye bu ya, güya zamanın birinde küçük bir kasabada bir ilan duyulur. İlanda kasabanın suyuna bir ilaç karıştığını ve bu nedenle suyu içenlerin delireceği bildirilir ve halka su için şehir şebekesi yerine başka kaynakları kullanması tavsiye edilir. Fakat bir kişi hariç hiç kimse bu uyarıyı dikkate almaz ve şebeke suyunu kullanmaya devam ederler. Suyu içmeyen kişi gerçekten de şebeke suyunu kullanan herkesin delirdiğini, anormal hareket ettiklerini görerek artık evinden dışarı çıkmamaya başlar. Uzun bir zaman sonra şebeke suyunu kullanmadığı için delirmeyen kişi evinden çıkıp sokaklara, insanların arasına karışır ve olanlar olur. Tüm kasaba halkı kendileri gibi hareket etmeyen bu kişiyi deli ilan ederler. Olay bir hikayede geçiyor fakat verdiği ders çok önemli.
    Elbette asırlar boyunca olduğu gibi günümüzde de değişim mutlaka olacaktır. Fakat modern kültür -teknolojik araçların da yardımıyla- öylesine hızlı bir değişim dayatıyor ki değişen kavramların doğruluğu sorgulanmıyor bile. Bir zamanlar erdem olarak bilinen doğruluk, dürüstlük, ahde vefa, yardımlaşma, komşusu açken tok yatmamak, misafirperverlik, adalet gibi kavramlar artık nerdeyse saflık (enayilik) olarak görülmeğe başlandı.    Toplumun bu baskısı altında her şeye rağmen erdemli kalmaya çalışmak, doğrudan ayrılmamak, dürüst kalmak, kârda sınır olduğuna inanmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Hikayedeki deli rolünü oynamak zordur, hem de çok zor. Fakat bu baskı nedeniyle yavaş yavaş direnmeye çalışanların (delilerin) sayısının azaldığını hep birlikte görüyoruz. Elbette bu toplum sebep olduğu ahlaki çöküntünün etkilerini, acılarını hep birlikte görecek ve yaşayacak. Rüzgar ekmenin karşılığının fırtına biçmek olduğu görülecek bir gün ama artık iş işten geçmiş olur mu olmaz mı şimdiden bilme imkanımız yok.   Evet, günümüzde dürüstlüğü, doğruluğu,Kendi öz Kültürünü Pomak adetlerini , geleneklerini yaşamak ve yaşatmaya çalışarak  ,  adaleti savunarak istemesek de hikayedeki deli rolünü oynuyoruz. Egemen kültürün Toplumu tarafından kınanıyoruz, horlanıyoruz ve dışlanıyoruz. Hem maddi hem de manevi bedeller ödüyoruz. Fakat her şeye rağmen bizler (tek başımıza da kalsak) inadına deliyi oynamaya devam edeceğiz, etmeliyiz de. Çünkü doğru bu, çünkü çoğunluğun yanlış yapması o yanlışlara meşruluk vermez, çünkü (ve hepsinden önemlisi). Tüm zorluklarına, ödenecek bedellerine rağmen deliyi ve doğruyu  oynadığımız sürece direneceğiz , kazanacağız, Pomak halk kültürünü , dilini , törelerini , gelenek ve göreneklerini ilelebet var edeceğiz.. . İnsanlarımız sıkılsalar da, usansalar da ısrarla bu konuları gündemde tutmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki ateş düştüğü yeri yakar misali yaşanmakta olan toplumsal yozlaşmaya, Pomak halk toplumu olarak ahlaki erozyona karşı çıkılmazsa, dur denilmezse bunun sonuçları hepimizi yakacaktır. Bir dil , bir kültür , bir efsane, asırlardır var olan bir toplum medeniyeti yok olacaktır.
Günümüzde de ahlaki bozulma ve yozlaşma öylesine çoğaldı ki artık bu yozlaşma normal karşılanır oldu.  Değil Pomak halk kültürünü korumak ve yaşatmaya çalışmak , savunmasını bile yapmak bulunduğun toplum içinde aykırı kültür olarak nitelendirilecek ve dışlanacaksınız , bu da sizi moral çöküntüsüne sürükleyecek ve yalnızlaştıracaktır.  Bunun önlemini sadece kendi kültüründen gelen insanlarla birlikte olmaya çalışarak, paylaşarak , ve ortak müştereklerde hareket ederek çözeriz.    Selam olsun tüm bedelleri göze alarak deliyi oynayanlara, selam olsun İbrahimin ateşine su taşıyan karıncayı örnek alanlara, hiç korkmayın ve endişelenmeyin, bu yolda devam ettiğiniz sürece ebedi mutluluk sizin olacaktır. Kendi Kültürünüzü , Pomak kültürünü deli de ilan edilse yaşatmaya çalışanlara bin selam olsun..      Elimden geldiğince, zaman buldukça POMAK ulusal azınlık  kavramı ile  Etnisite  ve Kimlik bunalımı paradigmasına ulusal Pomak ekseninide  dikkate alarak  Teorik  katkılar sunmaya çalışaçağım.  Si Zdrav - SAYGILARIMLA. Neşet Doğan 





      ALTTAKi RESMi TIKLAYIN