POMAK AJANS Bir HABER AJANSI , ORGANİZASYON, PRODUCTION VE CASTING MEDYA SiSTEMiDiR

Dengesizlik


Dünya standartlarında formasyona sahip bir tarihçi için tarih bir kırkambardır. Bu öyle bir
depodur ki, her görüş için, her ideoloji için başvurulacak bir hazinedir ve herkese malzeme sağlayabilir. Dolayısıyla tarihi fizik, kimya gibi - ki artık onlar da tartışılıyor- bir pozitif bilim olarak algılayamazsınız. Tarih, kelime kökeni itibariyle de öykülemedir, edebiyatla iç içedir. Tarihçinin başarısı, geçmişi yeniden inşa ederken ikna edici bir anlatımla bunu yapmasına bağlıdır. Bir tarihçi anlatımıyla meslektaşlarını ikna eden adamdır.
   Tarihe böyle bakmak lazım. 
Gerçi oynanan oyunlar o kadar bariz ki; zaten bir gördünüzmü hemen anlıyorsunuz.Ama görmek o kadar zor ki !  Pomaklara Katliam,  soykırım uygulandı. Bir kere değil, On kere değil, Yıllarca, günlerce, aylarca. Soykırımı uygulayanlar ise kanlı ellerini yıkayarak, rahat köşelerinde günlerini gün ettiler. Soykırımı yapanlar suçsuz gösterildi. Adalet yerini bulmadı. Batının yeniçerileri Türk aydınları da halkımızı uyuttu. Kardeşlik edebiyatı yaparak, gözlerimize, kalplerimize perde çektiler. Hesap görülmedi. Vicdanlar karardı.
İnsanlığın emaneti olan kültür eserlerini korumak için konuşuyorsunuz. Aklınıza gelmiyor mu? Balkanlardaki binlerce yıllık Pomak kültürü yok ediliyor.
   Peki ya bugüne kadar bizlere okutulan tarih? İlköğretim, orta öğretim ya da yüksek öğretimde ders kitabı olarak sunulanları resmi tarih olarak algılayacaksak, bunun tutar bir tarafı yoktur. Bunu tartışmak bile gereksizdir. Öğrenciliğimiz boyu bize okutulan saçmalıkları ancak tarihten nefret ettirmek isteyen bir zihniyet yapabilirdi. Emin Oktay tarihinin tarihçiler arasında söz konusu bile olması abestir. Ama Türkiye`de bir yanlış var. Tarih, özel eğitimi alınmadan üzerinde en çok konuşulan konulardan birisidir. Tarih eğitimi almayan ama isimlerinin başında `tarihçi` sıfatını kullanan çok kişi var. Türkiye`de geçmişte olan pek çok şey halının altına süpürüldü. Oysa bizim bunları tartışmamız gerekiyordu.
 Evet, adı konmadı bu soykırımın, Aslında soykırımdan da ötedir yapılanlar. Biz genelde uzmanlık gerektiren tartışmaları popüler düzeyde yapıyoruz. Bunun kesinlikle yapılmaması gerekir. Tıpkı depremi tartışamayacağınız gibi... Bazı problemler popüler düzeyde halledilemez. Burada popüler düzeyde unutmaktan bahsediyorum. Yoksa uzmanlar bilir ve tartışırlar  Resmi tarih kötü niyetli değil o zaman?
     Halının alana süpürülenler neler? İlk aklıma gelenler, mesela Osmanlı İmparatorluğu`nun dağılması, Mora İsyanı, Balkanlar`da Pomaklara karşı girişilen soykırım. Eğer soykırım aranacaksa, Balkanlar`ın yakın tarihine baksınlar. 

Resmi egemen ulus tarihi nasıl yalan söyler?
Resmi tarih nedir, nasıl yazılır? Devletler niçin kendi ideolojilerine uygun bir tarihe
gereksinim duyarlar?   Resmi tarihin anlatılışında halının altına süpürme mantığının yanı sıra yalan söyleme mantığı da vardır. Tarih kitaplarımızda pek çok yalan vardır. Bunlar bağışlanamaz şeylerdir. Ama resmi tarihin tümden kötü niyetli olduğu söylenemez o da ayrı bir mesele. Dünyanın hiçbir yerinde öğrencilere tarafsız tarih öğretildiğine rastlayamazsınız. Çünkü ulusal kimlik oluşumunda tarih en önemli rol oynayan disiplinlerden biridir. Bize özgü olan, bunun inanılmaz derecede seviyesizce yapılmasıdır. Bunun yorum farklılıklanyla değil, yalanlarla sürdürülmeye çalışılmasıdır.  insan her nedense bazı şeyleri çabuk unutuyor.Ya da daha doğru bir deyimle gerçekler çabuk unutturuluyor.  ...
Biz BiTTi Demeden Bu kavga bitmez .. Si Zdrav .... SAYGILAR ... N.D...      







 ALTTAKi RESMi TIKLAYIN