POMAK AJANS Bir HABER AJANSI , ORGANİZASYON, PRODUCTION VE CASTING MEDYA SiSTEMiDiR

Diriliş

Pomak Ulusal Kültür dirilişi 
Derlemelerime kaynak olan yorum yazımda, Nasıl olmalı, neler yapmalıyız? Yeniden Kendimizi nasıl buluruz?  Gözlemlerimde, etnijeopolitik tahlillerim ile,  Pomakların sosyoekonamik şartlara uygun kültürel değişimlerini yakından incelemelerimden edindiğim teorik sentezlere yer vereceğim
Pomak kültürel faaliyetlerinde kendi iradesi dışındaki doğal etkenleri, denetleyemediği koşullar hükmettiği sürece, Pomaklar kendi tarihini yapmaktan uzaktır. Tarihi yazmak da, tarihi yapmak gibi, insan topluluğunun kendi dışındaki koşullara, kendisine yönelmiş etkilere, tasarlanan amaca doğru ilerlenen süreçte karşılaşılan hesap edilmemiş engeller karşısındaki dönüştürme ve kendi lehine kullanma mücadelesine bağlıdır. Pomaklar gibi egemen ulusların icinde kültürel erimeye bağlı olarak ulusal  Tarih yazımı, tarih yapma eyleminin bir parçası birlikte yok olacak dolayısı ile Pomak ulusu görünür bir şekilde ortadan kalkacaktır.
Her ulusal Kültürel tanınma , tarih bilgisi ve kültürel varoluş mücadelesi, ulusun kendisini yeniden bulması, bir anlamda uluslaşmasının başlaması anlamına gelir. insanın yaşamı, tasarlanmamış etkilerin karşılıklı hareketine bağımlı bulunduğu, önceden düşünülen amaca pek seyrek ulaşıldığı, çoğunlukla bunun tam tersinin gerçekleştiği sürece
     Bizlerin yaptığı Pomak ulusu için Tarihsel diyalektik Eylemin tanımlanması ve uzak-yakın geçmişle bağlarının kurulması çabasından başka bir şey değildir. Herhangi bir insan toplumunun kendi tarihini yapma sürecinin gelişmiş bütün özelliklerini görmek ve bu bakımdan Pomak ulusu teorisyenlerinin ve akademik çalışmalar yapan araştırmacıların, dolayısıyla tarihsel araştırma tezlerinin iyice irdelenip doğrulandığını saptamak mümkündür. Konumuz bakımından sınırlayacak olursak, özellikle tarih yapma eyleminin bir parçası olarak ele alınabilecek olan "tarih yazma" eylemi de, bu süreçte genel ve ayırt edici ulusal karakteristiklerini kazanmaya başlar. Kültürel diriliş geçmiş dönemlerin gerilikleriyle belirlenmiş sömürge psikolojisini değil, kendisini daha yüksek bir toplumsal kategori olarak tanımlamasını engelleyen politik ve ideolojik bütün koşullanmışlıkları da içermektedir.
Bir bilgi dalı olarak tarih felsefesi, tarihin anlamı, tarihin yasaları ve tarih içinde insanın yeri ve geleceği gibi konularda, en genel ve kapsayıcı yargılara ulaşmaya çalışan bir bilgi dalıdır. Özel olarak belli bir ulusun, yada bir halkın tarihi üzerine değil, genel olarak zaman içinde olup bitenler hakkında konuşur.  Auguste Comte'un, kültürel diriliş  devrimini önlemenin değil, onu geliştirmenin ve
zorunluluğunu göstermenin aracını yarattı. Aynı dönemde, bir başka koldan, kültür sömürgeciliğin gelişmesinin tarihi araştırma üzerindeki etkileri görülür. Avrupa sermayesinin kıta dışında yeni ülkelere yayılması, hammadde kaynakları üzerinde egemenlik kurma savaşı, tarihin özel alanlarda yeni bilimlerle desteklenmesi zorunluluğunu doğurdu. Antropoloji, etnografya, linguistik, sanat tarihi, dinler tarihi, arkeoloji, tarihin yardımcı disiplinleri olarak ve ayrı ayrı bilim dalları halinde, kültürel sömürgeciliğin gelişme sürecinde doğdu ve ilerlediler. Sömürgeci t ülkeler tarafından Pomak ulusunun bu süreçte tamamen yok edilmesi gereken bir kültürel etnik platform olarak görülmesi balkanlardaki ulusal kültürlerin azaltılması gereği Avrupa devletlerinin ve sömürgeci
Panslavist Rus emperyalizminin yegane amacı idi.
   Ulusal Kültür diriliş  mücadelesinin bir alanı olarak tarih yazımı.
En bilinen haliyle, iki karşıt tarih anlayışını örnek olarak alalım. Ulusal  ideoloji, tarihin ulusların savaşından ibaret olduğunu ileri sürer. Bu tez, doğrudan doğruya, belli bir ulusun çıkarlarının, diğer bütün ulusların çıkarlarıyla çeliştiği anlayışına dayanır ve ayrı ayrı uluslar varoldukça (ki kültür sömürgecileri bakımından ulusların ortadan kalkması asla sözkonusu olamaz) belli bir ulusun (üstün olan ulusun, üstün olan ırkın), diğerlerini egemenliği altına alıncaya kadar savaşmasını haklı göstermek amacını güder. Bu aynı zamanda, işgalcilik, sömürgecilik, saldırı ve savaş politikalarının ulus açısından haklı, diğer ulusların tümünün bu saldırılar karşısındaki konumunun haksız gösterilmesi için bir çıkış noktasıdır.
Temelleri bakımından, her türden kültürel dirilişin ortak özellikleri olarak saptanabilecek karakteristikleri yukarıda özetledim. Bunlar, azalan ya da artan ölçülerde, ama mutlaka, şu ya da bu ulusal kültür dirilişini  savunan yazarda bulunan ideolojik yönelimleri ifade etmektedir. Bu temeller, her şeyden önce ulusal Pomak ideolojisini ve politikasını yansıtmaktadır. Böyle bir tarih anlayışının, kültürel  hedefleri bakımından sağlayacağı bir gelişme çok önemlidir . Kültürel  gelişme sürecinde, ayni ulusun diğer mensupları yenilgi bayrağını açmış ve teslimiyetçi yapılarından gereği pasifize olmuşlardır . Kültürel dirilişin bastırılmasında  egemen Baskın kültürün en büyük silahı ise bu teslimiyetçi pasifize olmuş ayni ulusun soydaşlarıdır. Pomak Ulusal kimlik bilincine sahip kitle hareketi üzerindeki bilinçlendirme çalışmalarının bir parçası olarak işlev yüklenen bu ulus teorisyenlerinin, kesin olarak desteklenmesi uygun çalışmalarla cevaplandırılması bir zorunluluktur.

Bu konuda politik sentezlerime ve Yazılarıma dönem dönem devam edeceğim.. Elimden geldiğince, zaman buldukça POMAK ulusal azınlık kavramı ile  Etnisite  ve Kimlik bunalımı paradigmasına ulusal Pomak ekseninide  dikkate alarak  Teorik  katkılar sunmaya çalışaçağım.  Si Zdrav - SAYGILARIMLA. Neşet Doğan






   ALTTAKi RESMi TIKLAYIN