Pomak ulusunun 93 savaşı sonrası
getirdiği traumadan kaynaklı Pomak tarihini unutma arzusunun diğer ayağı
olarak yaşanan yapısal dönüşümün yeniden, bir daha toparlanmak, Pomak inadına dair olan inanışın tekrar yaşatılması
gerektiğine inanıyorum. Pomak ulusunun teorik, politik, kültürel temellerinide aynı kesitte aramak gerektiği düşüncesindeyim. Bu çalışmamda söz konusu geçmiş
yılların iyi irdelenmesi ve önemini ayrıca Pomak ulusu için bu güne kadar uzanan etkilerinide göz
önünde bulundurarak açıklamaya çalışacağım.
Pomak Tarihini anlamakta zorlanmamızın, hatta tarihsel gerçekliğe karşı direnme dürtümüzün bariz örneklerinden biri de Balkanlardan sürülen Halklar meselesidir.
Hâlâ yaşanmış olan acı ve mağduriyetle, o sonuca neden olan arka planın serinkanlı değerlendirmesi arasında sınır çizmekte zorlanılıyor. Böylece tarih öznelleştirilip hamasi bir dile mahkûm edilirken, söylenemeyen tarihsel gerçeklik de yaşanmış olan acıları yüzeyselleştirip araçsallaştırıyor. Bu ise unutulmasi gereken hatırlanması 'istenmeyen' bir geçmiş yaratıyor.
Her şeyi Unutursak ve yeniden başlarsak Tarihte değişirmi ?
POMAKLARIN unutma arzusunun arkasında kimlik endişesi var. Nitekim Balkan göçmenlerinden olan Pomakların 'azınlık' olarak hitap edilmekten rahatsız olmaları, onların pratikteki statülerinin 'çoğunluk' olmasındandır. ulusal kimlik, Pomak göçmenlerinin Anadolu coğrafyasında evrenselleştirmesinden ibarettir. Bu sebeple, Pomaklar Türkiye'de azınlık değil çoğunlukturlar. Sayısal açıdan azınlık, ama bütünlük açısından çoğunluktur... Yani Türkiye'de resmi kimlik bir göçmen kolonizasyonunun ürünüdür. Bu sebeple, unutma isteğinin arkasında 'yerli' olmama problemini tespitteki söylemimde haklılık payım ispatlanıyor. . Ama bunun daha ziyade hangi coğrafyalardan sürüldüğüyle değil, hangi coğrafyaya sürüldüğüyle ilgisi var. Pomak göçmenler asıl Anadolu'nun yerlisi değiller ve burada 'yer(li)leşebilmeleri' için bu 'aktif unutmaya' Tarihlerini hatırlamamaya müracaat etmişlerdir."
"Kimse bizi bir yerden bir yere sürmedi, toplu olarak kaçıldı. Kaçılmasaydı savaşmak gerekirdi... Devlet toprak kaybettiği için insanlar ayrılmadı. Unutmanın sebebinde bu hicab vardır diye düşünüyorum." İsviçre Cenevre Avrupa Güvenlik ve işbirliği Avrupalı azınlıklar Toplantsında Bir parlementer ise bana şunu sordu: "Bütün bu katliam, kırım, tehcir ve mübadeleden sonra, geri kalan Pomak nüfus neden bu kadar beceri yoksunuydu? Bu sadece sosyolojik ve kültürel bir hadise miydi, yoksa siyasi boyutu da var mıydı?"
Cevabım ise şu şekilde oldu.
'Aktif unutmanın' zemini üzerinde düşünmek için elverişliydi. Bunların bir yönü Balkanlardaki durumla ilgiliydi ve aralarında Pomaklar gibi kolay yutulur olmayanlar lokmalarda vardı ..
Bugünü ve Cumhuriyet tarihini ilgilendirmesi açısından, okuyucudan gelen farklı bir müdahale ise, Pomakların Anadolu'ya geldikten sonra ürettikleri kültürel tavırla ilgiliydi. Buna göre Anadolu yerlisi pis, hal tavır bilmeyen, kaba saba bir kültüre gömülmüş olarak algılanmış ve bu nedenle Anadolulu ile evlenmek olabildiğince dışlanan bir tercih olmuştu. Bu küçümseyici tavrın ideolojik 'çoğunluk' olmakla ilişkisi açıktır... Söz konusu ideolojik konumun kültürleştirilmesinin ise Demokrasi sayesinde olduğunu kavramakta yarar var. Dolayısıyla Türkiye'de demokratik bir iktidar alanı olarak tasavvur edildi ve öyle de hayata geçirildi. Pomak göçmenlerinin hepsinin bu imtiyazlı konumun parçası olduğunu söylemek tabii ki doğru olmaz... Ner var ki farklı toplumlarda, paylaşılan kültür nihayette özel siyasetini yüklenmeyle son bulur. Bu da diğer toplumlar nezdinde sizi kendi yükünüzü taşımak zorunda bırakır...
Elimden geldiğince, zaman buldukça POMAK ulusal azınlık kavramı ile Etnisite ve Kimlik bunalımı paradigmasına ulusal Pomak ekseninide dikkate alarak Teorik katkılar sunmaya çalışaçağım. Si Zdrav - SAYGILARIMLA. Neşet Doğan
ALTTAKi RESMi TIKLAYIN